Besinlerin yerini haplar mı aldı? Yoksa hapı yuttuk mu?

Artık haplar zayıflamaya, güzelleşmeye, yaşlanmayı geciktirmeye yardım ediyor. Firmaların ve kullanıp da olumlu sonuç aldığını söyleyen kişilerin savundukları şey bu. Biz de tıp dünyasına bunun bir bedeli olup olmadığını sorduk...

Gün geçtikçe bilimkurgu hayatlar yaşamaya başlıyoruz sanki. Her ihtiyacımızın çözümü o kadar "pratik" ki artık, "böylesi iyi mi kötü mü acaba?" diye durup düşünmüyor bile insan. Zayıflamak mı istiyorsunuz? Genç kalmak mı? Daha güzel, daha akıllı olmak mı? Bir "hapa" bakıyor her şey artık! Önümüz, arkamız, sağımız, solumuz hap ve tabletlerle doldu. "Yok ben, hiç bir şeye bağımlı değilim, sadece huzur, mutluluk istiyorum" diyorsanız, onun bile hapı var artık. Hafıza hapları, sigara bıraktırma hapları, menopoz, stres, bağışıklık, bu liste uzayıp gidiyor.... Son dönemde göğüs büyüten ve saçı kıvırcıklaştırıp düzleştiren hapların piyasaya çıkacağı haberleri de gelmeye başladı!

Anti-aging Uzmanı Dr. Hüseyin Nazlıkul, her kültürde ve her dönemde insanların "ebedi gençliğin ve sonsuz hayatın" peşinde olduğunu ancak bilinçsiz uygulamaların kötü sonuçlar doğurabileceğini söylüyor. Ona göre sağlık ve yaşlanmayı geciktirmek için ihtiyacımız olan kaliteli bir yaşam. Haplar mucize yaratamaz ancak varsa vitamin ve mineral gibi vücudun ihtiyacı olan maddeler yerine konabilir. Piyasadaki tabletleri kullanıp, bunları faydalı bulan da var bulmayan a. Acaba bu ürünler gerçekten vaat ettiklerini yapıyorlar mı? Yoksa sadece psikolojik etki yaratan birer placebo mu? Risk altında mıyız? Sizin için en çok adı geçen ve tüketilen tablet türlerini uzman görüşleriyle birlikte derledik.

Zayıflama hapları

Uzm. Diyetisyen Selahattin Dönmez, medyada sıkça adı geçen destekleyici zayıflama tabletlerinin mucizevi sonuçları varmış gibi sunulmasının son derece tehlikeli olduğunu söylüyor. Bu tabetler için Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu FDA tarafından yapılmış herhangi bir tavsiye de bulunmuyor belirttiğine göre. Ancak zayıflama tabletlerinin tüketiminde son yıllardaki göze görülür artış da dikkat çekici bir gerçek.

Peki peynir ekmek gibi satılan bu diyet hapların içeriğinde neler var? Bitkisel proteinler, isoflavanoidler gibi bitkisel özler, enerji üretimine yardım eden enzimler, kilo vermeyi ve metabolizmayı hızlandıran, tokluk hissi yaratan maddeler, ilaç kökenli olan tabletlerde yağ yakımını hızlandırıcı, kas kitlesini arttırıcı, iştahı azaltıcı preparatlar bulunuyor. Zayıflama haplarını piyasaya sunan firmalar sonuna kadar ürünlerinin arkasında ve "destekleyici" olarak etkili olduğunu söylüyorlar.

Uzm. Dyt. Dönmez, dengeli beslenen bir bireyin destekleyici preparatlara gerek duymayacağı görüşünde: "Yıllardır yapılan araştırmalar sonunda bu tabletlerin etki mekanizmaları henüz çok az biliniyor. Bu tabletler karışık bir içerik yapısına sahip oldukları için analizlerini yapmak da oldukça karmaşık bir iş. Destekleyici nitelikteki bu zayıflama hapları bazı bünyelerde bazı ilaçlarla toksik etkileşim gösterebiliyor, hamileler, emzirenler, kalp, tansiyon ve şeker hastaları açısından da daha fazla risk oluşturabiliyor" diyor Dönmez ve ekliyor: "Kutularında bitkisel, doğal, kanserojen madde içermez gibi ibareler bulunsa bile bu, "risk taşımaz ve güvenle kullanabilirim" anlamına gelmez. Bu tabletler elbette ki gerçek besinlerin, diyetin ya da sporun alternatifi olarak görülemez." Dönmez, bu tur hapları kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmanız gerektiğini vurguluyor.

Cilt hapları

Güneş ışınları, sigara, alkol, stres gibi faktörlerin cildimizde ve saçlarımızda yarattığı olumsuz etkilere karşı anti-aging kapsamında birçok ürün hap şeklinde sunuluyor ve sağlıklı bir cilt vaat ediyorlar. Buna göre cildimizde yaşlanma etkilerine karşı, saçlarımızda ise dökülme, matlaşma, kırılmalara karşı pek çok ürün cildin dermal tabakasına etki ederek derinin nem dengesini ve gerginliğini arttırıyorlar, yüzeydeki kırışıklıkların azalmasına yardımcı oluyorlar.

Cilt güzelliği için kullanılan hapların içeriklerinde en sık yer alan maddeler; biomarine ekstreleri denilen balıktan elde edilen bileşenler, domatese rengini veren antioksidan pigment likopen, üzüm çekirdeği ekstresi, koenzim Q gibi enzimler, soya isoflavanoidleri gibi bitkisel maddeler, C vitamini ve değişik antioksidanlar...

Acıbadem Hastanesi uzmanlarından Dermatolog Dr. Gökhan Okan, ağız yoluyla tüketilen bu destekleyici ürünlerin uzun süreli ve düzenli kullanımında olumlu etki yaratabileceğini söylüyor. Bu tabletlerin birkaç ay kulanılıp bırakılmaları durumunda ise herhangi bir fayda görülemiyor. Dermatolog Okan, 30 yaşından sonra bu ürünlerin kullanılabileceğini söylüyor.
Anti-aging tabletlerde bulunan güçlü antioksidanlar serbest radikallerin hücrelere zarar vermesini engelleyici özelliğe sahip. Ancak doktor kontrolü olmadan gelişigüzel kullanım büyük sorunlara yol açabilir. Örneğin deniz ürünlerine alerjisi olanların bu içerikteki hapları tüketmemeleri gerekiyor uzmanlara göre. Aynı şekilde domates alerjisi olanlar için de likopen içeren tabletler çok sakıncalı. Koenzim Q içeren tabletlerin ise iştahsızlık, mide bulantısı ve kusma gibi yan etkileri görülebiliyor. Ürünlerin yan etkilerinin başlangıçta değil, genellikle kullanılmasından 2-3 ay sonra başladığı belirtiliyor.


Konular